NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
أَبُو مُعَاوِيَةَ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ أَبِي صَالِحٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ لَا
يَصُمْ
أَحَدُكُمْ
يَوْمَ
الْجُمُعَةِ إِلَّا
أَنْ يَصُومَ
قَبْلَهُ
بِيَوْمٍ أَوْ
بَعْدَهُ
Ebû Hureyre (r.a.)'den;
"Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu" demiştir:
"Sizden biriniz bir
gün önce veya bir gün sonrasında tutmadan (sadece) Cum'a günü oruç
tutmasın."
İzah:
Buhârî, savm; Müslim,
siyam; Tirmizî, savm; İbn Mâce, sıyâm; Ahmed b. Hanbel, I, 288; II, 422, 526;
V, 225; Hakim, el-Müstedrek, I, 437; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, IV, 302.
Tirmizî bu hadis için
hasen-sahih demiştir. Hadisin Buhari'deki rivayetinde orucu nehyeden
kelime te'kidli olarak şeklinde nefy olarak "oruç tutmaz"
şeklin de vârid olmuştur.
Hadisin zahirine göre
sadece cuma günü oruç tutmak yasaktır ama perşembe veya cumertesi günlerinden
birisinin de ilâve edilmesi halinde bu yasak ortadan kalkar.
Âlimler hadisteki yasağın
delâlet ettiği hüküm konusunda değişik görüşlere sahip olmuşlardır. Hatta bazı
âlimler kendilerine bu hadis ulaşmamış olacak ki, bu günde oruç tutmanın iyi
olmadığı görüşüne hiç iştirak etmemişlerdir. Bu konuda ortaya atılan görüşlerin
en önemlileri şunlardır:
1. Hadisteki yasak
doğrudan doğruya sadece cuma günü oruç tutmanın haram olduğunu gösterir. O
halde bir gün öncesinden veya sonrasından ilave yapılmadan sadece cuma günü
oruç tutmak haramdır. Bu görüş Ashabtan Hz. Ali, Ebû Zerr, Ebu Hureyre ve
Selman-ı Farisî ile Zahirî mezhebi âlimlerinden İbn Hazm'a aittir.
Bu görüş sahipleri,
üzerinde durduğumuz hadisin yanısıra şu hadislere de dayanırlar:
Muhammed b. Abbâd'dan
rivayet edilmiştir der ki; "Cabir (r.a.)'e, Rasûlullah (s.a.v.) cuma günü
oruç tutmaktan nehyetti mi? diye sordum. "Evet" dedi" (Bu hadisi
Buhari, Beyhaki ve Darimî rivayet etmişlerdir.)
Cüveyriye bint Haristen
rivayet edildiğine göre, bir cuma günü oruçlu iken Peygamber (s.a.v.) yanma
girmiş ve Cüveyriye'ye;
"Sen dün oruç tuttun
mu?" diye sormuş. Cüveyriye de:
Hayır, cevabını
vermiş.Hz. Peygamber tekrar:
"Yarın tutmak
istiyor musun?" demiş.Cüveyriye yine:
Hayır, karşılığını
vermiş. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):
"Öyleyse orucunu
boz" buyurmuştur.[Bu hadis 2422 numaradadır]
2. Sadece cuma günü
oruç tutmak mekruhtur. Bu görüş Şafiî ve Hanbelilerle Zührî, Muhammed b. Şîrîn
ve Tavus'a aittir. Bunlar sadece cuma günü oruç tutmayı meneden hadisleri
kerahete hamletmişlerdir.
3. Cuma günü oruç
tutmak her halükârda mekruhtur. Yani ister tek başına olsun isterse bir gün
evvel ve sonrasıyla birlikte tutulsun hüküm aynıdır. Nehaî, Şa'bî, ve Mücâhid
bu görüştedirler.
4. Cuma günü oruç
tutmak kerâhetsiz olarak caizdir. Bu konuda cuma gününe önünden veya sonradan
bir gün eklenmesi ile eklenmemesinde fark yoktur. İmam Âzam Ebû Hanîfe, İmam
Mâlik ve İmam Muhammed bu görüştedirler. Aynı görüş, İbn Abbâs ve Muhammed b.
Münkedir'den de rivayet edilmiştir.
İmam Malik
Muvatta'ında; "ben ilim erbabından ve kendisine uyulanlardan hiç birinin
cuma günü oruç tutmaktan menettiklerini bilmiyorum. O gün oruç tutmak
iyidir," demektedir.
Bu görüş sahipleri
Tirmizî, Nesâî ve İbn Hibban'ın rivayet ettikleri şu hadise dayanmışlardır:
İbn Mes'ûd (r.a.)'dan
rivayet edildiğine göre, "Peygamber (s.a.v.) her ayda üç gün oruç tutardı.
Cuma günleri hemen hemen hiç iftar etmezdi". Tirmizî, savm; Nesâî, siyam;
Ahmed b. Hanbel, I, 406.
el-Aynî, bu hadisin Hz.
Peygamber'in sadece cuma günleri oruç tuttuğuna delâlet etmediğini, aksine
Efendimizin tek başına cuma günü oruç tutmayı men etmesinin ,onun cumadan bir
gün evvel veya sonrasıyla birlikte oruç tutmuş olduğunu gösterdiğini söyler.
Âlimler cuma günü oruç
tutmakta hiç bir sakınca görmeyen bu guruptaki imamlara o günün orucunu
nehyeden bu hadislerin ulaşmamış olmasının muhtemel olduğunu söylerler ve;
"Eğer ulaşsaydı, muhalefet etmeyeceklerdi" derler.
Nevevî, İmâm Mâlik'in
yukarıdaki sözleri için şunları söyler; "Sünnet, Mâlik'in görüşünden daha
önce gelir. Cuma günü orucunun yasaklandığı sabittir. Mâlik bu yasağın
kendisine ulaşmamış olmasında ma'zurdur."
Hanefî fıkıh
kitaplarından Tecnîs'de, Ebû Yûsuf'un, "cuma orucuna birgün daha ilave
etmenin daha ihtiyatlı olduğunu" söylediği kaydedilir. Yine Hanefî fıkıh
kitaplarından Nehr, Bahr ve Dürrü'I-Muhtar'da ise, Ebû Hanîfe'nin görüşüne
uygun olarak sâdece bir gün de olsa cuma günü oruç tutmanın mendup olduğu
söylenir. Nuru'1-izah da ise, sadece cuma günü oruç tutmanın mekruh olduğu
belirtilir.
Yukarıya aktardığımız
görüşlerden anlaşıldığı gibi âlimlerin ekserisine göre sadece cuma günleri oruç
tutmak mekruhtur. Beziu'l-mechûd sahibi, bu mekruhun cumhura göre tenzîhen
mekruh olduğunu söyler. Cuma günü tutulan oruçla birlikte, bir gün evvel veya
bir gün sonra oruç tutmakta hiç bir sakınca yoktur.
Cuma günü orucunun
men'edilişindeki hikmet konusunda da farklı görüşler ortaya atılmıştır.
Bunların en önemlileri de şunlardır:
a. Cuma günü bayram
günüdür ve bayram günleri oruç tutulmaz. Nitekim Ahmed b. Hanbel ve Hâkim'in
Ebu Hureyre'den rivayet ettikleri bir hadiste Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur;
"Cuma günü bayram günüdür. Bayram gününüzü oruç günü yapmayınız. Bir gün
önce ve bir gün sonrasında da tutarsanız başka."
îbn Ebî Şeybe'nin Hz.
Ali'den naklettiği şu ifâdeler de bu görüşü takviye etmektedir; "Sizden
bir kimse, ay içerisinde nafile oruç tutmak isterse perşembe günü tutsun, cuma
günü tutmasın çünkü cuma günü yeme-içme ve zikir günüdür."
Cuma gününün bayram
oluşu ramazan ve kurban bayramları ile aynı manada değildir. Çünkü o bayramlarda,
öncesi ve sonrası ile de olsa, hiçbir şekilde oruç tutulması caiz değildir.
b. Cuma gününde başka
günlerde olmayan bir ibadet vardır. Ayrıca bu gün zikir ve ibâdetlerin çokça
bulunduğu bir gündür. Oruç insanı zayıf düşürür.